Değerli dostlar dün yani 16 nisanda halkımız sandık başına gitti ve Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemini yani cumhurbaşkanı+başbakan+bakanlar = cumhurbaşkanı olacak şekilde değişti. Katılım diğer seçimleri göz önüne alarak değerlendirildiğinde çok başarılı geçti.

                Gönlüm hayır oylarının fazla olmasından yana idi fakat eğer olurda evet çıkarsa bu evetlerinde toplumsal barış için en az %60 üzeri olmasını beklerdim. Fakat %51 ile geçmiştir. Geçerlimidir evet geçerlidir. Sistem değişmişmidir? Evet değişmiştir. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durum ve dışından güvenlik sorunları bizi içimizde bir ve diri olmaya mecbur bırakmaktadır. Peki bu oran ve seçim meydanlarında yapılan hakaretler ne olacak? Bu barışa hizmet etti mi? Hayırcıların ne vatan hainliği, ne teröristliği, nede fetöcülüğü kaldı. Kimisi hayırcıları işten atmakla tehdit edip, bir diğeri çıkıp 16 nisandan sonra evet çıkması halinde bu hayırcıların kızları ve karıları evetçilere ganimettir, helaldir diye feryat etti. Bu dil mi bizim birliğimizi sağlayacak? Sayın Başbakanın ve sayın Cumhurbaşkanının da konuşmalarını dinledim. Özetle olmayan şeyleri söyledik, bitti artık.. Önümüze bakalım, biz biriz ayrım yapmayacağız, bize güvenin demekte ve birlik beraberlikten kardeşlikten dem vurmaktalar.

                Şöyle söyleyeyim CHP milletvekilinin maksadını aşan evetçileri denize dökeriz sözünü bizler nasıl tenkit ettiysek, evet vereceğini söyleyen kişilerin sözlerini de tenkit etmeli ve sayın Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımız gereğini yapmalıdırlar. Bildiğim ve basından edindiğim bilgi kadarı ile Chp Milletvekili hakkında hemen fezleke düzenleyen savcılar, diğerleri hakkında harekete geçtiklerini duymadım. Bundan böyle kardeşlik ve beraberlik sözlerine değil, icraatlara bakacağız ve gönlümüz arzu edilen birliğin sağlanması ve ülkenin üniter yapısının korunması, tüketen değil üreten bir toplum olması, büyük Türkiye sözlerinin laf ile olmaması, insan hakları ve özgürlüklerin kısıtlanmaması, milli yerli derken bu toprakların köklerinden doğan kültürün göz ardı edilmemsi temennilerimin başında gelmektedir.

                Son olarak bu referandumun esas tartışılması gereken konusunun %51 değil YSK nın kanunsuz kararıdır. Açıkça yasada belirtilmesine karşın, sandık kurulu yüksek seçim kurulunun mühürlü olmayan oyların geçersiz olacağı yazılı iken aksi yönde karar alması, kendini Türkiye büyük millet meclisi yani yasa koyucunun üstüne çıkarmasıdır. Ama bir kere balık baştan kokar demişler. Biz bu referandumu Cumhurbaşkanımızın mevcut yasalara uymadığı için yasayı ona uyduralım diye yapmadık mı? Yaptık.. O zaman bir kere anayasanın delinmesinden bir şey olmazsa, bin kere delinmesinden de bir şey olmaz denmiş olabilir. Fakat bunu vicdan sahibi hiç kimse kabul edemez ve meşru gösteremez.

                Can dostlarım düşüncelerimi yazı ile dile getirmeye çalıştım. Şiir ilede anlatmaya çalışayım. Her şey gönlünüzün güzelliğince olsun.

BİZLER AYNI GEMİDEYİZ

Ayrı gayrı yoktur bizde

Bizler aynı gemideyiz

Yürüyelim doğru izde

Bizler aynı gemideyiz

Amaç yüzmek enginlerde

Fakirler de zenginlerde

Zorbalık yok ki dinlerde

Bizler aynı gemideyiz

Dağların sis duman başı

Eşit sarar dağı taşı

Aynı akar gözün yaşı

Bizler aynı gemideyiz

Atamın çizdiği yolda

Oyalanma sağda solda

Yürüyelim iki kolda

Bizler aynı gemideyiz

Çileliyim hak özümü

Hak vermiştir ak özümü

Zulmedersem yak özümü

Bizler aynı gemideyiz  

Çileli     17/04/2017